29 Şubat 2016 Pazartesi

Amber L. Johnson - Puddle Jumping (Yağmurla Gelen Mutluluk) - Kitap Yorumu



2014 GOODREADS EN İYİ GENÇ YETİŞKİN KİTABI ADAYI

Yağmurla Gelen Mutluluk, farklılıkların aslında ne kadar abartıldığını ve sevginin karşısında hiçbir şeyin duramayacağını bir kez daha gözler önüne seriyor...
Söz konusu aşksa, sıradan diye bir şey yoktur.
Herkes Colton Neely'nin özel olduğunu düşünüyordu.
Lilly Evans ise büyüleyici olduğunu...
Çocukluk arkadaşlarıyken bir kaza yüzünden yolları ayrılmıştı. Yıllar sonra buluştuklarında ise Lilly, Colton'ın ne kadar özel olduğunu ve onu daha fazla tanımak istediğini keşfedecekti. Ve Colton'ı tanıdıkça, ona daha çok bağlanacaktı.
Ancak Lilly, sevgisini kelimelerle ifade etmekte dahi zorlanan bu çocukla ilişkisini dilediği gibi yürütebilecek miydi?

"Bir gün oğlumun yaşamasını isteyeceğim türden bir aşk hikâyesi."

- Qwen Salsbury, Çoksatan The Plan kitabının yazarı



Kitabın Adı: Yağmurla Gelen Mutluluk
Alt Başlık: Puddle Jumping Serisi 1
Yazar: Amber L. Johnson
Baskı Tarihi: Ocak 2016
Sayfa Sayısı: 176
Kitabın Türü: Roman, Aşk, Edebiyat

Orijinal Adı: Puddle Jumping
Çeviri: Filiz Şakar
Dil: Türkçe
Yayınevi: Yabancı Yayınevi


Merhabalar! Ele alıp da bitirmelik, sıcacık bir kitap okudum da geldim. Kitaba puanım 4.5/5.


Kitaba Türkçe baskısıyla başladım ancak çeviri çok kötü olduğu için hakkında bu kadar güzel yorumlar olan bir kitabı heba etmek istemediğimden orjinal dilde devam ettim. İyi ki de öyle yapmışım çünkü gerçekten çok beğendim.

Kitap çok kısacık bir hikaye. Lilly adında bir kızımız var, on yaşlarındayken Colton adında bir oğlana bakıcılık yapıyor, bu çocuk kendisinden ay farkıyla küçük. Neden ona bakıcılık yaptığını aklı almıyor. Lilly'nin trajikomik sakarlıkları yüzünden yolları ayrılıyor ikilinin. Ama yani Lilly haşarı denilen çocuklardan, çok sakar :D Daha sonra tekrar karşılaşsalar da devamı olmuyor. Lilly tabii ki onu hatırlıyor ama gereken cesareti bulamıyor. Ardından Colton Lilly'nin okuduğu liseye kaydoluyor ve bu kez Lilly onun neden "özel bir çocuk" olarak adlandırıldığını anlıyor. Colton Asperger sendromlu ve resim konusunda yetenekli. Ve Colton'a ilgi duyduğu için Lilly de kendini bu yola adıyor. Kitap zaten kısacık olduğundan konuyla ilgili daha fazla şey anlatırsam okumak isteyeceklere haksızlık etmiş olurum :)

İnsanın yüreğine dokunan hikayelerdendi. Tüm kitabı "ayyyyy canlarım yaaaa" diye diye okudum. Genç aşklarına inanan biri değilimdir ama Lilly'nin azmi ve aşkı beni bu kitaba inandırdı. Lilly pek çok şeyi sineye çekiyor ama bu "al işte yine gurursuz kitap karakteri" denecek türden değil. Kendisi en sevdiğim kadın karakterler arasında yerini aldı. Kız o gencecik yaşında azmi ve sebat etmeyi biliyor. Colton'u gerçekten sevdiğine inandırıyor yazar bizi. Aradan geçen yıllarda bile "içimde bir boşluk var" demesi beni bitirdi. Kitaptaki her karakter ayrı ayrı güzel. Mesela Colton'un annesi. Kitabın kapağında "Bir gün oğlumun yaşamasını isteyeceğim türden bir aşk hikayesi" yazıyordu ve öyle doğruydu ki. Zaten ben bu cümleye tav olup kitabı okumaya karar vermiştim, çok isabetli bir karar olmuş.

Böyle anlatınca acıklı bir hikaye gibi gelebilir ancak aslında esprili ve eğlenceli bir anlatımı var. Sanki yazar Lilly olmuş da bizi karşısına getirip anlatmış gibi. Çok beğendim çok akıcı bir anlatımdı.

Son olarak: Kitabın çevirisi kötüydü. Kimsenin emeğine ayıla bayıla "ayyy bu kötü" demem zaten ama bana kitabı elimden bıraktıracak kadar hatalıydı. Yazım yanlışları, çeviri hataları, eksik çeviri, orjinal dildekine göre anlam kayması olan cümleler, Türkçe cümle yapısındaki dizilime uygun olmayan cümlelerle doluydu. 30. sayfada pes edip orjinal dile geçtim. Kapağın dokusu ve iç tasarım harika ancak bu edisyon redaksiyon ve çeviri hatalarından ötürü sınıfta kaldı. Benim takıntılı ve kötü düşünceli bir pislik olabileceğimi, bu yüzden böyle laflar ettiğimi düşünecek olanlar için kitaptan altını çizdiğim hatalı yerleri buraya da koyuyorum. 








Bir de alıntılar çıkarttım. Ancak bunlar benim kendi çevirilerim diye de belirteyim.

Onu sevmenin bir tercih olduğunu düşünmek istiyorsun ama öyle değil Lilly. Kararını zaten vermişsin. Bunu yüzünde görebiliyorum.

Beni ona aşık eden o kelimelerdi. Tam da orada, o noktada. Çünkü onun gibi olmamı istiyordu. Onun normali buydu. 

Bu konuda gerçekten belirtmek isteyeceğim şey, birini sevdiğinizde farklılıkların yok oluşu. Ona baktığımda ondan ve ne kadar tatlı olduğundan başka bir şey görmüyorum. Sadece elimi tuttuğunda bile karnımın heyecanla nasıl da kasıldığını biliyorum. Öpüştüğümüzde kalbimin nasıl tepki verdiğini... Biliyorum ki, her şeyden öte, biz bir aradayken, bu ikimiz de istediğimizden. Başka bir sebepten ötürü değil.

"Sana bir şey sormam lazım."
"Peki?" 
"Sormam gerek. Neden benden hoşlanıyorsun?"
"Soruyu anlamadım. Sen benim Lilly'msin. Hep benim Lilly'mdin."

1 yorum:

  1. İlk kez duydum bunu. Tamamdır. :)

    Bu arada benim de kitabım çıktı... :) Bloguma beklerim... :) Sevgiler! :)

    YanıtlaSil